İstanbul'un kalbinde, Futbol Meydan'da nefes kesen bir derbi maçı daha geride kaldı. Şehrin iki ezeli rakibi, sarı-kırmızılı ekip Galatasaray ve sarı-lacivertli takım Fenerbahçe, dün gece futbolseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Tribünlerdeki coşku, sahadaki mücadele kadar heyecan vericiydi.
Maç öncesinde her iki takım taraftarları da günler öncesinden hazırlıklara başlamış, stadyumu bayraklarla donatmışlardı. Saha içerisindeki atmosfer kadar dışarıdaki atmosfer de dillere destandı; marşlar, tezahüratlar saatler öncesinden yükselmeye başladı.
Karşılaşmanın ilk dakikalarından itibaren her iki takım da baskılı bir oyun sergiledi. Galatasaray'ın hızlı hücumları ve Fenerbahçe'nin sağlam savunması maça damgasını vurdu. İlk yarıda her iki takım da gol fırsatları yakalasa da kalecilerin başarılı performansı sayesinde devreye golsüz eşitlikle gidildi.
İkinci yarıya hızlı başlayan Galatasaray, dakikalar 60’ı gösterdiğinde yıldız oyuncusu Kerem Aktürkoğlu'nun muhteşem bir golüyle öne geçti. Bu gol stadyumda adeta bir volkan gibi patladı, sarı-kırmızılı taraftarlar büyük bir coşku yaşadı. Ancak bu durum Fenerbahçe'yi yıldırmadı; takım hemen toparlanarak ataklarını sıklaştırdı.
Dakikalar ilerledikçe Fenerbahçe’nin oyunu daha da baskılı hale geldi. 80. dakikada, yeni transferleri Arda Güler'in ceza sahası dışından çektiği şut jeneriklik bir gole dönüştü ve durum eşitlendi. Bu gol, sarı-lacivertli taraftarları da tribünlerde çılgına çevirdi.
Beraberliği kabul etmeyen her iki taraf da son dakikalarda galibiyet golünü aradı. Ancak defans oyuncularının dikkatli oyunu ve kalecilerin refleksleri sayesinde maç başka gol görmedi. Karşılaşma 1-1'lik sonuçla tamamlanırken, hem sahada hem de tribünlerde dostça bir mücadele yaşandı.
Maç bitiminde her iki takımın taraftarları birbirlerini alkışlayarak centilmence stadyumdan ayrıldı. Bu tarihi derbi, sadece sahada değil, tribünde de örnek bir spor şölenine dönüştü. İstanbul gecesi, futbolun birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Derbinin mağlubu yoktu; kazanan ise futboldu.